Türkiye’de herkes
her şeyi bilir. Herkes mühendistir, herkes doktordur hatta kişi kendinin
dokturudur diye bir klişemiz bile mevcuttur, herkes öğretmendir, herkes
takım yönetir hatta herkes kolayca ülke yönetir sadece imkan
verilmelidir. Oyun dünyası bunlara imkan sağlayan simulasyon oyunlarıyla
dolu, Masters Of The World de bunlardan biri.
Oyunun konusu aslında gayet basit. Seçtiğiniz bir
ülkenin devlet başkanı/başbakanı oluyorsunuz ve devleti yönetmeye
başlıyorsunuz. Ancak oyunun gerçekten çok ayrıntılı olduğunu ve iyi bir
İngilizce gerektirdiğini baştan belirtelim. Oyunda gerçek kişiler mevcut
değil. Sadece devlet başkanlarının/başbakanların yani rolünü aldığımız
kişilerin görüntüleri mevcut. Yani Tayyip Erdoğan’ı, Merkel’i, Obama’yı
neredeyse birebir görsel olarak yansıtmışlar oyuna. Oyuna başlarken ilk
önce bir senaryo seçiyoruz. 2013’ün ilk günlerinde seçimle başa gelip
oynamayı tercih edebilirsiniz, Iran-Israil arasında yükselen gerginlik
neticesinde ortaya çıkan savaş dedikodusu ve Iran’ın nükleer saldırı
tehditiyle karşı karşıya bir durumda ülke yönetmeyi veya diğer 10-15
senaryoyu seçebilirsiniz.
Oyuna
başladığınızda ülkenin bütün meseleleriyle ilgilenebiliyorsunuz.
Vergiler, yatırımlar, izinler, yasalar, asker sayısı, operasyonlar,
eğitim sistemi, sağlık sistemi vb. Bu işlerle ilgilenen bakanlarınız,
yetkilileriniz mevcut ancak sadece görüş öneri kısmıyla ilgileniyorlar
onlar bir de durumlardan haberdar ediyorlar sizi. Yani dilediğiniz gibi
at koşturabiliyorsunuz aslında.
Oyun
size büyük bir serbestlik sağlasa da “Bu iş o kadar kolay değil başkan”
hatırlatmasını da sık sık yapıyor. Örneğin çalışma saatlerini
artırırsanız, maaşları düşürseniz işçiler, devlet memurları yürüyüşlere,
eylemlere başlıyor. Ülkenin değerlerini hiçe sayarsanız ulusalcılar,
dini bitirirseniz dindarlar tepkilerini hemen gösteriyorlar. Suriye’ye
Ermenistan’a girer, savaş ilan ederseniz Rusya ve Çin size dur bakalım
diyor ve onlarda size karşı saldırıya geçiyorlar.
Oyun
fazlasıyla ayrıntılı demiştim. Ülkeyle ilgili bütün ayrıntıları tek tek
düzenleyebiliyorsunuz. Gelir vergisi, KDV, öğretmen sayısı, minimum
öğretmen maaşı, okul ekipmanlarına hastane ekipmanlarına ayrılan bütçe,
fen bilimlerine ayrılan bütçe, spora ayrılan bütçe, ulaşım çeşitleri,
otoyollar, paralı yollar, asker sayısı, askeri operasyonlar, gümrük
kurallar, ekstra yasalar, ülkeler arası ticaret anlaşmaları, tarımda
makineleşme, üretim, kullanılan kimyasallar, sanayileşme, bacadan çıkan
dumanlar, cezalar, yasaklar, yasalar hatta idam, aklınıza gelen ne kadar
ayrıntı varsa hepsi oyunda mevcut.
Oyunda
ülkelerle ticaret anlaşmaları da yapabiliyorsunuz. Mesela Azerbaycan’la 5
yıllık bir anlaşma imzalayıp onlara çeşitli meyve-sebze satışı
gerçekleştirebiliyorsunuz veya onlardan doğalgaz alabiliyorsunuz.
ABD’den silah Irak’tan petrol Brezilya’dan kakao alabiliyorsunuz. Bu
anlaşmaları yaparken de önünüze yine güzel ayrıntılarla dolu bir ekran
geliyor. Yıllık tüketiminiz ve üretiminiz, bütçeniz, potansiyel
ihtiyacınız, yılda kaç kilo istediğiniz ve toplam ticaret hacmi ve
fiyatına göre bu alışverişleri belirleyebiliyorsunuz.
Tabii
bunları bodoslama yapamıyorsunuz. Mesela hizmet sektörünü ilerletmek
istiyorsanız para lazım eğer para lazımsa yatırım lazım, vergi lazım,
üretim lazım yani bir şekilde gelirleri artırmanız lazım. Bu gelirleri
ayarlarken de ülkenin durumunu göz önünde bulundurmanız lazım veya
yapacağınız hizmetin işe yarar bir hizmet olması lazım. Öbür türlü hem
halkın güveni düşecektir hem de paranız boş yere gidecektir. Halkın
güveni %10’un altına düşerse de iktidar gidecektir.
Oyunda
buglar bulunsa da gerçeğe oldukça yakın bu nedenle politikalarınız
benimserken ülkenin durumunu ciddi şekilde göz önünde bulundurmanız
gerekecek. Liberal, sosyalist ya da teokratik bir yönetim belirlemek
size kalmış. Hepsinin avantajı ve dezavantajları bolca mevcut. Zaten iş
kendi ülkenizi yönetmekle bitmiyor, dış ilişkileri de iyi ayarlamanız
lazım yoksa çok iyi de gitseniz bir anda büyük bir savaşın merkezi de
olabilirsiniz ya da müttefikleriniz tarafından yarı yolda
bırakılabilirsiniz.
Oyun çok ayrıntılı
demiştik ya bir özellik var ki ayrıntının dozu kaçmış dedirtiyor. Güçlü
bir konuma geldikten sonra gizli servislerinizi iyi kullanıp diğer ülke
yöneticilerinizi rahatlıkla ele geçirebilirsiniz. İsviçre’deki banka
hesaplarını çözüp Japon bakanını muhbir olarak kullanabilirsiniz, dış
mihrak olup iç karışıklıklar yaratabilirsiniz hatta başbakanlara suikast
düzenlettirebilirsiniz.
Oyunun en güzel yani
kendi türündeki oyunlar gibi savaş üstüne kurulmayıp direk olarak devlet
politikalarını yönetmeye imkan vermesi. Mesela Total War veya
Civilization serilerinde her ne kadar devlet yönetseniz de işler savaş
üstüne kurulu, MOW’u diğerlerinden ayıran en güzel özelliklerden biri de
bu.
Sözü fazla uzatmak istemiyorum çünkü bazı
oyunlar vardı sadece anlatarak olmaz, oynanması, görülmesi lazım.
Masters Of The World bu oyunlardan bir tanesi. Tamamen Türkçe olsa
tadından yenmeyecek bir oyun olan Masters Of The World’ü kesinlikle
oynamanızı tavsiye ederim. Yazımı ekşisözlük’te bu oyunu oynayıp entry
giren 2 kişinin yorumlarından birkaçıyla bitirmek istiyorum, iyi
oyunlar.
Alıntı:
“gerçeği tam anlamıyla yansıtan oyun, türkiye'yi özgürlükler ülkesi
yapmaya çalışırken bm suriye için müdahale oylaması yaptı, günler sonra
abd gemilerini yolladı ardından sadece denizden saldırmaya başladı,
bende "sınırlı müdahale yetmez" deyip karadan girdim, abd ve batı beni
ortada bıraktı, halkın bir kısmı ayaklandı oy oranım düştü, suriye türk
toprağı oldu ama nüfusum arttı, işsizlik arttı, ekonomi dibe vurdu,
petrol kaynakları hasar gördüğü için bana yararı olmadı, pkk ve yeni
peydahlanan terör örgütleri rehin alma ve canlı bomba olaylarıyla iyice
ülkeyi batırdı, iran atar yapmaya başladı derken koltuktan indirdiler,
bu arada ben ülkeyle uğraşırken karım beni aldatıyormuş o çok koydu.” ayni beya |
Alıntı:
“- izlediğim genel politikalar şunlar oldu: bütün sendika
temsilcileriyle görüşüp, çalışma saatlerini ve maaşları istekleri
oranında düzenledim (bunu yapınca bazen liberal party çok karşı çıkıyor.
ismi liberal parti ama oyunda conservative right yani muhafazakar right
olarak geçiyor), askerliği kaldırdım (bütün partiler destekliyor), tam
bağımsız yargı yaptım (bütün partiler destekliyor), seçme yaşını 17
yaptım (bütün partiler destekliyor), başbakanlık maaşını yaklaşık 1000
dolar azalttım (aşırı sağ dışında bütün partiler destekledi, aşırı sağ
partinin ülke genelinde mitingleri oldu), referandum'u yasallaştırdım
(bütün partiler destekledi ama aşırı sağ parti eylem düzenledi), petrol
kuyuları kurdum özellikle güneydoğuda çok verimli yerler var, ayrıca bir
kaç ülkeye ihraç ettim petrol. işsizlik oranı düştü, genel olarak yeni
üniversite ve hastane inşaatına başladım. - gizli servisin
yurtdışı ağı ile japonya ve meksika bakanlarını şantajlayabilecek duruma
geldim. bu oyunun garip bir özelliği olmuş. yurtdışı ağınız sayesinde
ağınız başarılı olursa o ülkenin bir bakanının isviçredeki banka
hesaplarını ele geçiriyorsunuz ve o bakan avcunuzun içine düşüyor.
devlet politikalarını sırlarını anlatıyor. hatta ve hatta kendi ülke
başbakanını öldürme teklifini sunuyor.” antonin artaud |